Henüz hesabın yok mu?

Henüz bir hesabın yok ise, "Kayıt Ol" butonuna tıklayarak hızlıca hesap oluşturabilir, ilgilendiğin ilanlara başvurabilirsin.

Cam Tavan Sendromu, kişinin kariyer hayatında kendini geliştirmesini engelleyen ve metaforik olarak üstünde cam bir tavan olduğunu varsaydığı durumdur. Sendromun psikolojik etkisiyle bireyler iş hayatlarında adım atmaktan çekinirler.

Cam tavan sendromuna yol açan faktörlerin başında meslek ve cinsiyet ayrımcılığı geliyor. Bir örnek vermek gerekirse toplumsal kabullenişin getirdiği algı ile belirli iş gruplarının sadece erkek işi olarak görülmesi, kadınların o iş koluna girmesini veya yükselmelerini engelleyen, cesaret kırıcı cam bir tavana dönüşüyor.

Cam tavan kavramı, sadece kadınların iş hayatında üst düzey pozisyonlara yükselmelerindeki engelleri ifade etmek için değil, aynı zamanda eğitimde cinsiyet eşitliğinin olmaması, kariyer ve gelişim fırsatlarındaki eşitsizlikler ve aynı iş için daha az ücret alma gibi engelleri de ifade etmek için kullanılıyor.

İş yaşamının dışında özel yaşamda da karşımıza çıkan bu zorluklar, kendimize olan inancımızı kaybetmemize sebep oluyor. İş yaşamında cam tavan sendromu olarak adlandırdığımız bu durum özel yaşamda “öğrenilmiş çaresizlik” olarak tanımlanıyor.

Dünya Ekonomik Forumu (WEF) tarafından 2006 yılından itibaren düzenli olarak hazırlanan “Küresel Toplumsal Cinsiyet Uçurumu Endeksi" ekonomi, eğitim, sağlık ve siyaset alanlarındaki cinsiyet eşitsizliklerini karşılaştırmalı olarak sunmaktadır. Raporun 2023 yılına ait verilerine bakıldığında ise Türkiye, % 30 Kadın ve % 70 Erkek iş gücüne katılım oranı ile küresel sıralamada 146 ülke arasında 130. sırada yer almaktadır. Araştırmadan da anlaşılabileceği üzere bu rapor, toplumsal normlar çerçevesinde kadının iş hayatına atılımında daha çekingen davranmasının bir kanıtı niteliğindedir.

Peki biz bu cam tavanları nasıl kıracağız?

Kariyer hayatımızda başarıya ulaşmamız için birçok etken mevcut ve bunlardan en önemlisi elbette kendimize olan güvenimizdir. Güçlü yönlerimizi ve potansiyelimizi tanıdıktan sonra süreç içerisinde karşılaştığımız her türlü sorunla mücadele edebiliriz. Kadın çalışanların kariyer hayatlarında karşılaştığı engelleri aşmaları için öncelikle; kararlı, hırslı ve tutarlı olmaları gerekir. Bunun için bizi her zaman ileriye taşıyacak mesleki eğitimlere katılmalı, sosyal ilişkilerimizi güçlendirmeli, iş-yaşam dengesi kurmada bize destek olacak rehberliklerden yardım almalıyız. Böylelikle ön plana çıkabileceğimiz süreçlerde kendimizi kanıtlama şansımız artacaktır.

Ünsped olarak iş hayatında kadın işi, erkek işi kavramlarını kaldırarak herkes için eşit çalışma ortamı yaratmak amacıyla oluşturduğumuz projelerimizi devam ettiriyoruz. Ayrımcı dil ve önyargılardan uzak bir kültürü benimseyerek kadın istihdam oranını arttırıyoruz. Kadın çalışanlarımızın anne-çocuk, iş-yaşam dengesi gözetilerek doğum yardımları, esnek çalışma modülleri geliştiriyor ve bu hususta ilgili derneklerle eş zamanlı çalışmalar yürütüyoruz.

Cam tavanı kırmak her ne kadar toplumsal ve örgütsel bir çaba gerektirse de bu görünmez engeli aşmak kendimizi geliştirmekle başlar. Çünkü biz kendimize her ne kadar güvenir ve geleceğe olumlu bakarsak, çevremizdeki kişilerin ve çalıştığımız kurumunda bakışı o yönde değişecektir.

“Bir şeyin imkânsız olduğuna inanırsanız, aklınız bunun neden imkânsız olduğunu size ispatlamak üzere çalışmaya başlar. Ama bir şeyi yapabileceğinize inandığınızda, gerçekten inandığınızda, aklınız yapmak üzere çözümler bulma konusunda size yardım etmek için çalışmaya başlar.” David J. Schwartxz